TBMM Genel Kurulu’nda günler süren bütçe maratonunda sona gelindi. 2025 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin tüm maddeleri Genel Kurul’da kabul edildi. TBMM Genel Kurulu, saat 14.00’te açılacak birleşimle çalışmaya devam edecek. Genel Kurul’da bütçe üzerine son değerlendirmelerin yapılmasının ardından oylama aşamasına geçilecek.
TBMM Genel Kurulu’nda, 2025 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi’nin tüm maddelerinin kabul edilmesinin ardından 7 maddeden oluşan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, kabul edildi.
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, 2025 bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada faiz ödemelerine dikkat çekerek, 2023 bütçesinden elde edilen toplam gelirin yüzde 42’sinin yalnızca faize ayrıldığını belirtti. 2023 yılı bütçe gelirlerinin 4 trilyon 660 milyar TL olduğunu, 2025 bütçesinde ise faize ödenecek miktarın 1 trilyon 960 milyar TL olarak planlandığını vurgulayan Çalışkan, bu tablonun ekonomik açıdan vahim bir durumu ortaya koyduğunu söyledi. AK Parti iktidarlarını eleştiren Çalışkan, geçmişte eleştirdikleri politikaları fazlasıyla uyguladıklarını ifade etti.
OSMANOĞLU: KRİZ SENARYOLARINA İZİN VERİLMEYECEK
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanoğlu, Türkiye ekonomisinin olumlu bir yönde ilerlediğini belirtti. Osmanoğlu, 2024’ün üçüncü çeyreğinde ekonominin %2,1 büyüdüğünü, enflasyonun son 7 ayda hissedilir derecede düştüğünü, ihracatın %3,2 artarak 216,4 milyar dolara ulaştığını, ithalatın ise %7,2 azalarak 282,2 milyar dolara gerilediğini vurguladı. Çalkantılı sürecin etkilerinin devam ettiğini ancak 2025 yılı için umutların korunduğunu ifade etti. Türkiye’nin güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu ve kriz senaryolarına izin verilmeyeceğini söyledi.
ÖZBOYACI: TÜRKİYE’NİN, TÜRKİYE’DEN İBARET OLMADIĞINI BİR TEK MUHALEFETİMİZ ANLAMADI
AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, 23. bütçenin oylanmasının siyasi istikrar ve milletin AK Parti’ye duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu belirtti. Bütçe görüşmelerinde yapıcı bir muhalefet beklediklerini ancak bunu göremediklerini ifade eden Özboyacı, komisyonda ve Genel Kurulda yaşanan tartışmalara dikkat çekti. Ayrıca Türkiye’nin yalnızca kendi sınırlarından ibaret olmadığını, ülkenin geleceğinin güven ve istikrarla şekillendiğini vurgularken, muhalefetin bunu yeterince idrak edemediğini söyledi.
GÜRBAN: BU BÜTÇE ORTAK AKLIN ESERİ DEĞİL
İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, kamu kaynaklarının halkın ihtiyaçlarına göre kullanılmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Liyakat, şeffaflık ve hesap verebilirliğin öncelikli hale getirilmesi gerektiğini belirten Gürban, israfın önlenmesi ve Meclisin denetim yetkisinin yeniden güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Bütçe görüşmelerini eleştirerek, yetkililerin sorulara tatmin edici yanıtlar vermediğini, ortak akıl ve vatandaş önceliğinden yoksun bir bütçe hazırlandığını ifade etti.
AĞBABA: TÜRKİYE’DEKİ RESMİ HER ZAMAN BÜTÇELERE BAKARAK ANLAYAMAZSINIZ
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye’deki ekonomik ve ahlaki çöküntüyü eleştirerek, bütçe rakamlarının gerçek durumu yansıtmadığını savundu. Gündüz kuşağı televizyon programlarını örnek göstererek, toplumdaki yozlaşma ve yoksulluğun bu programlarda açıkça görüldüğünü ifade etti. Ağbaba, Adalet, İçişleri ve Aile Bakanlığı görevlerini televizyon programı sunucularının üstlendiğini öne sürdü. Ülkenin ekonomik zorluklarını vurgulayan Ağbaba, “Kaynanama tüp fırlatacaktım ama tüp pahalı diye vazgeçtim” gibi ifadelerin durumun ciddiyetini ortaya koyduğunu belirtti.
İRMEZ: TOPLUMA ZARAR VEREN POLİTİKALARA ZEMİN HAZIRLANDI
DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada iktidarı sert bir şekilde eleştirdi. Darbe girişiminin iktidar tarafından “Allah’ın lütfu” olarak görülerek topluma zarar veren politikalara zemin hazırlandığını savunan İrmez, KHK’larla milyonlarca emekçinin ihraç edildiğini, polis şiddeti ve cezasızlık politikalarının toplumda derin yaralar açtığını söyledi. Kadın cinayetleri ve cinsel saldırı vakalarının artışına dikkat çeken İrmez, iktisadi politikaların ise bilinçli olarak halkın alım gücünü düşürdüğünü, enflasyonu artırdığını ve toplumsal çürümeyi hızlandırdığını vurguladı. Toplumun yaşadığı bu sorunları çözmek için değişimin zorunlu olduğunu ifade etti.