Wall Street’in yükseliş yanlısı stratejistlerinin başında gelen ve tahminleriyle son güçlü ralliyi öngören nadir isimlerden biri olan Tom Lee, borsaların 2030 yılına kadar üç katına çıkmasını beklediğini ifade etti.
Fundstrat‘tan Tom Lee, son derece iyimser bir tahminde bulunarak S&P 500’ün 2030 yılına kadar neredeyse üç katına çıkacağını öne sürdü.
4 ana veri
Insider’dan Matthew Fox’un haberine göre, Lee, S&P 500’ün on yılın sonunda 15.000 puan zirvesine ulaşmasını beklediğini söylüyor. Endeks Cuma günü 5.630 puan civarında işlem gördü.
Lee, “Bu, demografiyi takip eden normal bir S&P döngüsüyse endeks, on yılın sonunda potansiyel olarak 15.000 puan seviyesinde olmalıdır. Daha uzun bir zaman diliminde değerlendirildiğinde, bu seviyeye doğru bir ilerleyiş içinde olduğumuzu oldukça muhtemel görüyorum” diyor.
Lee, uzun vadeli yükseliş tahminini destekleyen 4 veriye odaklanıyor. İşte Lee’nin fazlasıyla iyimser tahminini dayandırdığı 4 veri…
Y kuşağı etkisi
Lee, Y kuşağının ortalama yaşının şu anda 31 civarında olduğunu ve 2,5 milyar kişilik bu küresel grubun 30-50 yaş arasındaki en önemli yaşlarına girmeye başladığının altını çiziyor.
Lee, “Bu, hisse senetlerinin yıllık getirilerinin ilerleyen yaşlarda bileşik haline geldiği bir döngüye üçüncü kez girmesi anlamına geliyor. 20’li yaşları coşkuyla yaşadınız ve ardından 60’ların sonlarına kadar 50’li yaşları yaşadınız ve bu üçüncü döngü” diyor ve ekliyor: “Bunların hepsi 30-50 yaş arası insan sayısındaki, yani en iyi yaştaki yetişkinlerin sayısındaki artışla aynı zamana denk geldi ve bu sefer Y kuşağı ve Z Kuşağı tarafından destekleniyor.”
Lee, “Bu bir talep meselesi. 30-50 yaş arasındaki en iyi yıllarınıza ulaştığınızda, Urban Institute daha fazla borç almaya başladığınızı, hayatınızda büyük kararlar verdiğinizi, ekonomiye güç veren şeyin de bu olduğunu gösteriyor” şeklinde konuşuyor.
Urban Institute, ekonomik ve sosyal politika araştırmaları yürüten Washington merkezli bir düşünce kuruluşu olarak biliniyor.
Borsa zirveleri ve demografik özellikler
Borsanın zirveye ulaşma geçmişi, nüfusun emekliliğe daha yakın olması ve genellikle daha az para harcaması nedeniyle, nüfusun 50 yaş civarında olduğu dönemlere denk geliyor. Örneğin, en büyük neslin 1930’da zirveye ulaştığı dönem, hisse senetlerinde çok yıllı bir ayı piyasasına denk geliyor.
Baby boomer kuşağının da öncesindeki kuşak olan ‘Sessiz kuşağın’ zirvesini gördüğü 1974 yılında ise borsada yıllar süren ve yaklaşık yüzde 35’lik acı verici bir düzeltmeyle sonuçlanan zor bir dönem yaşanıyor.
Ve son olarak baby boomer popülasyonunun en önemli yaşının zirvesi olan 1999 yılının, çok yıllı bir ayı piyasasının hisse senetlerini vurmasından sadece bir yıl öncesine denk geldiği görülüyor.
Lee’ye göre Y kuşağının ortalama yaşı 2038’e kadar zirveye ulaşmıyor ve bu da borsanın şu an ile o zaman arasında belirgin bir yükseliş yaşayacağına işaret ediyor.
Teknoloji küresel iş gücü açığını giderecek
Lee’ye göre, dünya, artan iş gücü sıkıntısıyla boğuşurken teknolojiye yapılan harcamalar gelecek yıllarda hızla artacak. Lee, “Küresel dijital iş gücünü sağlayan yapay zeka nedeniyle ABD teknoloji şirketleri için gerçekten büyük bir fırsat bulunuyor çünkü küresel bir iş gücü sıkıntısı var. Yani bu iki güç, sanırım neredeyse on yıl boyunca olağanüstü derecede iyi hisse senedi getirileri elde edecek şekilde birleşiyor” diyor.
Lee şöyle devam ediyor: “ABD’de teknoloji ürünlerine çok fazla harcama yapılacağını düşünüyorum çünkü dünyada bu on yılın sonunda 80 milyon çalışan açığı olacak, bu da kabaca 3 trilyon dolarlık işçi maaşının dijitale dönüşmesi anlamına geliyor, yani ABD’li yapay zeka ve teknoloji tedarikçileri 3 trilyon dolarlık bir gelir elde edecek.”
Para ABD teknoloji hisselerine akacak
Lee, “Giderek daha fazla şirket küresel iş gücü açığını gidermek için teknolojiye trilyonlarca dolar harcadıkça bu durum teknoloji sektörünün S&P 500’ün yüzde 50’sini oluşturmasına neden olacak” diyor. Bilgi teknolojileri sektörü şu anda endeksin yaklaşık yüzde 30‘unu oluşturuyor.
Lee, “Eğer ABD şirketleri kazançlarını bu hızda artırıyorsa, ABD’nin fiyat/kazanç çarpanı da yükselmeli. ABD’ye sermaye akışı olacak. Dünyanın en iyi ve en önemli teknoloji şirketlerini burada bulabilirsiniz, hepsi temelde Amerika’da” şeklinde konuşuyor.