Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, AECSD AMEDA İstanbul Summit’te sermaye piyasalarının büyüklüğüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
SPK Başkanı Gönül’ün açıklamaları şöyle:
“Bugün burada siz değerli paydaşlarla AECSD ve AMEDA İstanbul Summit’te buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz, hepiniz tarihi ve jeopolitik önemi yüksek olan İstanbul’a hoş geldiniz, safalar getirdiniz.
Türkiye, gerek ekonomik gerekse ülke ilişkileri açısından Euroasia, Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle ortak anlayışın yönlendirdiği sağlam bir iş birliği içindedir. Bu ilişkilerimizi daha da derinleştirmek niyetindeyiz. Bu zirvede, piyasaların en önemli altyapı kuruluşlarından biri olan Merkezi Saklama Kuruluşlarının (CSD) faaliyetlerini fintech gelişmeleri çerçevesinde değerlendireceğiz. CSD’lerin güçlü ve sağlam yapılanmalarında ön plana çıkan son tartışmaları konuşma fırsatı bulacağız.
Öncelikle Ülkemizdeki sermaye piyasalarının büyüklüğüne ilişki bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Ülkemizde sermaye piyasaları son birkaç yılda halka arz edilen şirket sayısı, piyasadan sağlanan fon tutarı ve yatırımcı sayısı itibarıyla tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmıştır. 2021 yılında 52, 2022 yılında 40 ve 2023 yılında 54 şirket ilk defa borsada işlem görmeye başladı. Söz konusu 3 yıllık süreçte halka arz olan 146 şirket piyasadan toplamda 120 milyar TL fon temin etmiştir.
2024 yılına geldiğindeyse ilk 9 ayda toplamda 30 şirket borsaya açılmış ve piyasadan 54 milyar lira kaynak temin etmişlerdir. Borsadaki yatırımcı sayısı bu süreçte 8,7 milyona ulaşarak tarihi zirveleri görürken, Kurulumuzun görev ve sorumluluk alanında 624 adet halka açık şirketi bulunmaktadır. Bunların 569’u borsada işlem görmekte ve bu şirketlerin piyasa değeri yaklaşık 13,1 trilyon lira seviyesindedir.
Kurumsal yatırımcı sayısı, portföy yönetim şirketleri ve fon büyüklükleri açısından da son yıllarda önemli değişimler yaşanmıştır. Halihazırda 65 adet portföy yönetim şirketi 4,9 trilyon lira büyüklüğünde fonu yönetmektedir.
Ülkemizin sermaye piyasalarının düzenleyici ve denetleyici kurumu olan SPK olarak, ülkemizdeki merkezi saklama yapılanmasına ve MKK’nın piyasadaki yerine kısaca değinmek istiyorum. Kanunumuz ülkemizde sermaye piyasası araçlarının kayden ihracını ve hak sahibi bazında izlemeyi esas tutmaktadır. MKK kaydi sermaye piyasası araçları için merkezi saklama kuruluşu olarak Kanun tarafından görevlendirmiştir. Kayden izlemeye geçilen 2005 tarihinden bu yana MKK merkezi saklama faaliyetlerini güvenli bir şekilde kesintisiz ve son teknoloji yatırımları ile zenginleştirerek uluslararası standartlarda sürdürmektedir.
Aynı zamanda MKK, ülkemizin SPK tarafından yetkilendirilen tek Veri Depolama Kuruluşu’dur.
Kurulumuz da gerek düzenleme tarafında gerekse denetim tarafında üzerine düşeni yapmakta; yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması, finansal altyapı kuruluşlarının sürekliliğinin sağlanması ve risklere karşı dayanıklılığının artırılması gibi öncelikleri gözeterek piyasaya katkı sağlamaktadır.
Geldiğimiz noktada, MKK uluslararası merkezi saklama kurumları ile açtığı karşılıklı hesaplar ile yabancı yatırımcıların saklama ihtiyaçlarına cevap vermekte, piyasaya pozisyon ve risk takiplerini yapabilecekleri e-Yatırımcı, Yatırımcı Risk Takip Sistemi gibi platformlar ile teknoloji tabanlı araçlar sunmaktadır.
Bu yılın temmuz ayında Ülkemizde Kripto Kanunu yürürlüğe girdi. Konuyla ilgili çalışmalarda MKK, kripto varlık hizmet sağlayıcıları için gerekli altyapıyı sağlama çalışmalarını büyük bir özveri ve koordinasyon içinde sürdürmektedir.
Bildiğiniz gibi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdik. Türkiye yüzyılında uluslararası gelişmeleri yansıtacak şekilde sermaye piyasası mevzuatını, yeni düzenlemelerle güncel tutmayı sürdürüyoruz. Finansal teknolojiler, yeşil ve sürdürülebilir finans gibi temalar öncelikli alanlarımızı oluşturuyor.
Sermaye piyasalarımızın son yıllardaki hızlı büyümesi regülatör olarak üzerimizdeki sorumluluğu daha da artırmaktadır. Bu konuda paydaşlarımızdan gelen önerileri de dikkate alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”