Brüksel’de yarın yapılacak Avrupa Birliği (AB) – Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi ile perşembe ve cuma günleri gerçekleştirilecek AB Liderler Zirvesi’ne katılacak olan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, iki zirvenin gündemindeki konular ve İtalya’nın pozisyonlarına dair parlamentonun üst kanadı Senato Genel Kuruluna hitap etti.
Meloni, Orta Doğu’da özellikle de İsrail’in son günlerde saldırısını artırdığı Lübnan’a değinerek, “Bizim ve müttefiklerimizin sayısız çabalarına rağmen Lübnan’daki durumdan derin endişe duyuyorum. Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) mevzileri İsrail tarafından vuruldu. Herhangi bir kayıp veya ciddi hasar kaydedilmemiş olmasına rağmen, İsrail’in UNIFIL’e saldırısının kabul edilebilir değil.” dedi.
İtalya’nın bu pozisyonunu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya ilettiğini belirten Meloni, “İsrail güçlerinin yaklaşımının tamamen haksız ve BM’nin 1701 sayılı kararının açık bir ihlali olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.
Meloni, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNWRA) faaliyetlerine ve Suriye, Lübnan ve Ürdün’deki Filistinli mültecilere destek için 5 milyon avroluk kaynak tahsis ettiklerini söyledi.
İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlandıktan sonra uluslararası toplumun Gazze’nin geleceğini düşünmesi gerektiğini kaydeden Meloni, İtalya olarak iki devletli çözümden yana olduklarını ifade etti.
Meloni, ayrıca kendisinin ilerleyen günlerde Lübnan’a gideceğini, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani’nin de gelecek hafta İsrail ve Filistin‘e gideceğini açıkladı.
Başbakan Meloni, AB Liderler Zirvesi’nde Ukrayna Savaşı’nda da Kiev’e desteğin yineleneceğini, bunu savunmanın İtalya ve Avrupa’nın çıkarına olduğunu kaydetti.
Düzensiz göç konusu ve İtalya-Arnavutluk anlaşması
Meloni, düzensiz göç konusunda da AB’nin yaklaşımının İtalya’nın teşviki ile değiştiğini savunarak, izledikleri politikalarla 2024’te düzensiz göçmenlerinin geliş oranının 2023’e göre yüzde 60 azaldığını ve ülkesinin bu açıdan takip edilecek bir model haline geldiğini anlattı.
Başbakan Meloni, konuşmasında İtalya ile Arnavutluk arasında geçen yıl imzalanan ve bu çerçevede bu hafta içinde faaliyete geçen iki göçmen merkezine de değinerek, “İtalya, iltica taleplerini Arnavutluk topraklarında ama İtalya ve AB’nin yetkisi dahilinde işleme almak üzere ele alacağı İtalya-Arnavutluk Protokolü’nü imzalayarak iyi bir örnek oluşturdu. Protokolün öngördüğü iki merkez artık hazır ve kullanılır durumda. Her şeyi mümkün olan en iyi şekilde yapmak için biraz daha zaman harcadık ama bu çalışmanın sonuçlarından çok memnunuz.” şeklinde konuştu.
Meloni, İtalya-Arnavutluk anlaşmasına dair şunları kaydetti:
“Bu yeni, cesur ve benzeri görülmemiş bir yol, ancak Avrupa ruhunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor ve AB üyesi olmayan diğer ülkeler tarafından da takip edilmesi gereken tüm referanslara sahip. Ayrıca (Arnavutluk) Başbakan Edi Rama’ya ve tüm destekçilerine de teşekkür ediyorum. Hükümetimize, bu girişimin iyiliğine ve etkililiğine bizimle birlikte inandığı için teşekkür ederiz.”
Bu arada, Meloni, İtalya-Arnavutluk anlaşması çerçevesinde, dün İtalya’nın Lampedusa Adası’ndan 16 düzensiz göçmeni Arnavutluk’a taşımaya başlayan İtalyan donanmasını ve sahil güvenliğini eleştiren Almanya merkezli sivil toplum kuruluşu Sea-Watch’a da yanıt verdi.
Meloni, “Sea Watch’un sahil güvenlik görevlilerini ‘gerçek insan’ olarak tanımlamasını utanç verici buluyorum.” dedi.
Diğer yandan, Başbakan Meloni’nin ardından söz alan muhalefet partileri Demokratik Parti (PD) ile 5 Yıldız Hareketi (M5S) milletvekilleri, hükümetin özellikle Arnavutluk’la yaptığı göç anlaşmasını eleştirdi.
Muhalefet vekilleri, Arnavutluk’taki göçmen merkezlerine boşa kamu kaynağı harcandığını savundu.