GR. ALTIN3.005,89
BTC96.815,78
ETH3.340,92
LTC96,62
BNB657,70
SOL250,71
AVAX40,79
ADA1,01
DOT8,78
27 Kasım 2024, Çar

Türkiye, 72 yıldır müttefik olarak NATO şemsiyesi altında

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Türkiye, askeri imkan ve yetenekleriyle, jeostratejik konumuyla, sahip olduğu güçlü dış politika araçlarıyla ve farklı coğrafyalardaki ülkelerle geliştirdiği özel ilişkileriyle 72 yıldır NATO’ya çok önemli bir katma değer sunmayı sürdürüyor.

Politik ve askeri bir ittifak olan bu örgüt Avrupa ve Kuzey Amerika’dan 31 ülkeyi bir araya getiren Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), bugün dünyadaki en önemli uluslararası kuruluşlardan biri.

 

Bu ülkeler bir araya gelerek güvenlik ve savunma konuları üzerinde danışmalarda bulunurlar ve işbirliği yaparlar. Bu bağlamda NATO siyasi konular ve güvenliğe ilişkin konularda bu iki kıta arasında eşsiz bir bağ oluşturur.

 

4 Nisan 1949’da 12 ülke tarafından imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşması’na dayanarak kurulan ve farklı dönemlerde 19 ülkenin daha katıldığı uluslararası askerî ittifak olan NATO, nisan ayında 75’inci yaşını kutlamaya hazırlanıyor.

 

İttifak’ın üç çeyrek asırlık ömrünün neredeyse tümüne eşlik eden Türkiye ise bugün NATO şemsiyesi altındaki bir yılı daha geride bırakacak.

 

72 yıldır NATO müttefiki

Türkiye NATO’ya ilk genişlemesinde, 18 Şubat 1952’de üye oldu.

 

İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Atlantik’in iki yakasını kolektif savunma ilkesi etrafında bir araya getiren İttifak, Türkiye’nin üyeliğiyle güneydoğu kanadında eşsiz bir müttefik kazandı.

Reklam Alanı

 

Avrupa kıtasına savaşın geri döndüğü son iki yılda, Türkiye’nin bir yandan terör tehdidiyle doğrudan mücadele ederken, diğer yandan Ukrayna’ya verdiği destek ve dolayısıyla başta Avrupa olmak üzere İttifak’ın güvenliğinde oynadığı önemli rol, giderek daha görünür hale geldi.

 

Türkiye’nin NATO’ya katkıları

Türkiye’nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Levent Gümrükçü, aradan geçen 72 yılda Türkiye’nin NATO üyeliğinin önemi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin soğuk savaş yıllarında NATO’nun güneydoğusunda kanat ülkesi olarak son derece önemli bir işlevi büyük fedakarlıklarla ve başarıyla yerine getirdiğini belirten Gümrükçü, sonraki dönemi şöyle anlattı:

“Soğuk savaş sonrasında Avrupa-Atlantik bölgesinde barış umutlarının arttığı ve NATO’nun varlığının dahi sorgulandığı bir döneme girdik. Ancak ihtilafların ve krizlerin ortadan kalkmadığı bu dönemde NATO bu sefer de Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğini etkileyen, Bosna Hersek, Kosova ve Afganistan gibi farklı coğrafyalardaki krizlere müdahale etmek durumunda kaldı. Bu dönemde de Türkiye, askeri imkan ve yetenekleri, NATO’nun bu coğrafyalardaki ülkelerle kurmaya çalıştığı ortaklıklara verdiği değerli katkılar ve bu operasyonlarda bizzat üstlendiği sorumluluk ve rollerle yine çok önemli bir işlev görmeye devam etti.”

 

Türkiye’nin NATO için önemi

Avrupa-Atlantik güvenliğine ilişkin tehdit algılamalarının kökten şekilde değiştiği mevcut ortamda ise NATO’nun yeniden kolektif savunma yapılanmasına geçmeye başladığına işaret eden Gümrükçü, “Türkiye yine askeri imkan ve yetenekleriyle, jeostratejik konumuyla, sahip olduğu güçlü dış politika araçlarıyla ve farklı coğrafyalardaki ülkelerle geliştirdiği özel ilişkileriyle NATO’ya çok önemli bir katma değer sunmayı sürdürüyor.” diye konuştu.

Gümrükçü, “Türkiye halihazırda NATO’nun sadece ikinci en büyük ordusuna sahip müttefik olarak değil, savunma sanayimizin son 10-15 yılda gösterdiği muazzam gelişme sayesinde, bugün çok geniş bir yelpazedeki askeri ürün ve teçhizatı kendi ulusal imkanlarıyla üreten bir ülke olarak da NATO içinde çok ayrıcalıklı bir yere sahiptir.” sözlerini sarf etti.

“Herhangi bir müttefikin NATO içindeki konumunu değerlendirirken bakılan, ‘savunma harcamaları, misyonlara katkılar ve sahip oldukları askeri yetenekler’ şeklindeki her üç kategoride de Türkiye, İttifak’ın en önde gelen üyeleri arasında yer alıyor” diyen Gümrükçü, Türkiye’nin bu anlamda ön plana çıktığı iki önemli misyondan şöyle bahsetti:

“Kosova’daki NATO Misyonu’na (KFOR), kurulduğu ilk günden itibaren önemli katkılar yapan Türkiye, halihazırda da bu misyonun komutanlığını yürütüyor ve ciddi ölçüde birlik katkısı sağlıyor. Ülkemiz keza Bosna Hersek’te de 1990’lı yılların ortasından itibaren, önce NATO tarafından, sonra da Avrupa Birliği (AB) öncülüğünde NATO destekli olarak yürütülen harekata AB üyesi olmamasına rağmen en fazla birlik katkısı yapan ikinci ülke konumundadır.”

 

NATO’nun Türkiye için önemi

Gümrükçü, NATO’nun üyelerine sağladığı kolektif savunma şemsiyesinin, son derece zorlu kriz ve ihtilaflarla dolu bir coğrafyada yer alan Türkiye’nin güvenliği için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlayabilecek siyasi, ekonomik, askeri imkan ve kabiliyetlere artan derecede sahip bir ülke olduğunun altını çizen Gümrükçü, “İttifakın sağladığı kolektif savunma güvencesinin, günümüzün neredeyse öngörülemez hale gelen karmaşık güvenlik ortamında Türkiye dahil tüm üyelerine kuvvetli bir caydırıcılık sağladığı göz ardı edilemez.” dedi.

Gümrükçü, Türkiye’nin içinde bulunduğu geniş ve zorlu coğrafyadaki sınamalar karşısında güvenlik ve istikrar çabalarına sağladığı katma değere dikkati çekerek, ortak çıkar ve değerleri paylaştığı müttefiklerle işbirliği içinde hareket etmesinin de önem kazandığını ifade etti.

 

Büyükelçi Gümrükçü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bağlamda, tam üyesi olarak eşit derecede söz sahibi olduğumuz NATO içinde, 72 yıldır ortak savunma taahhüdü paylaştığımız müttefiklerimizle yürüttüğümüz siyasi danışmalar son derece gerekli ve yararlı bir nitelik taşıyor. Nitekim, etrafımızdaki tüm önemli güvenlik konularını NATO içerisinde bugün 31, daha sonra İsveç’in üye olmasıyla beraber 32 müttefik olarak ortaklaşa ele alıyor, terörle mücadeleden bölgesel ihtilaflara kadar pek çok konuda müttefiklerimizi hem bilgilendirmeye hem de doğru istikamette yönlendirmeye çalışıyoruz.”

 

NATO’nun ayrıca müttefiklerin silahlı kuvvetlerinin birlikte çalışabilirliğini sağlayan, bu doğrultuda ortak standartlar geliştiren ve bunları sürekli test eden bir örgüt olması nedeniyle bir okul niteliğinde de olduğunu dile getiren Gümrükçü, şunları kaydetti:

“Bugünün hızla gelişen ve değişen teknolojik imkanlarının askeri alandaki yansımalarını müttefiklerimizle değerlendirip, geleceğin askeri yetenek ve harekat konseptlerini birlikte geliştiriyor olmamız, belki bugün çok somut olarak görülemese dahi, orta ve uzun vadede ülkemiz için önemli bir kazanım sağlayacaktır.”

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BigBorsa ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!