Çinli yapay zeka girişimi Deepseek’in yükselişiyle ABD borsalarının zayıf karnı da ortaya çıktı. Financial Times’ın haberine göre, ABD borsalarının gösterge endeksi S&P 500’de en büyük 10 hisse senedi endeksin neredeyse beşte ikisini oluşturuyor. Bu hisselerin büyük bir bölümü de teknoloji hissesi. Bununla birlikte eşit ağırlıklı endeksler son dönemde yatırımcılara konsantre bir portföyün risklerinden kaçınmak için iyi bir alternatif olarak sunuluyor. Haberde bu yaklaşımın doğruluğu da sorgulanıyor.
Borsa endeksleri konsantre hale geldikçe pasif yatırımcı portföyleri de daha az çeşitlendirilmiş portföylere sahip olur. Ancak bu durumun mutlaka ciddi bir risk oluşturması gerekmez. Zira portföyünün üçte birini çift haneli getiriler sağlayan şirketlerden oluşturmak son yıllarda pasif yatırımcılar için oldukça iyi bir tercih oldu. Üstelik portföylerinde büyük teknoloji hisselerinin ağırlığını azaltan aktif yatırımcılardan daha bile iyi getiriler elde edildi.
Teknoloji şirketlerinin bu kadar değer kazanmasının iyi sebepleri de vardı. Zira bu dev şirketler günümüzün küresel ekonomilerini yakalıyor. Yüksek değer biçilen fikri mülkiyet üretiyor, kontrolünü sağlıyor ve ticarileştirme yeteneği gösteriyor. Şirketlerin bilançoları hızla ve ısrarla artıyor. Piyasalardaki hisse senedi fiyatları da bu bilanço artışlarının devam edebileceğini gösteriyor.
Ancak bugünün en değerli şirketlerinin 10 yıl sonra da değerli kalabilmesi nadiren görülebilecek bir durum. Bridgewater Associates tarafından yapılan bir araştırma 1900 yılından bu yana ABD’nin en değerli şirketlerinin performansını inceledi. Araştırmacılar her on yılın başında yeni bir kohort oluşturdu ve şirketlerin göreceli performansını izledi. Buna göre en büyük 10 hisse senedinden oluşan bir sepetin önümüzdeki 10 yılda piyasaların geneline göre ortalama %22 daha düşük performans göstermesi gerekiyor. Araştırma otuz yıl için yapıldığında ise bu düşük performans %53’e kadar geriliyor.
Elbette bu tür bir dinamizm borsaların geneli için faydalı. Geçmiş yılların teknoloji süper starları Eastman Kodak, Xerox ve Lucent gibi şirketlerken bugün bu şirketlerin adı Apple, Amazon ve Alphabet. FT haberinde piyasalarda canlı tutulan rekabetin etkili bir tröst karşıtı mekanizma ve ekonomik büyümenin anahtarı olduğu belirtiliyor.
Günümüzün dev şirketlerinin kendilerini yeniden inşa etme, rekabeti yönetme ve devletleri kendi lehine olan politikalara zorlama konusunda daha başarılı olduğunu tartışmak mümkün. Ancak buna inanmak ‘bu sefer farklı’ yanılgısına düşmek anlamına da gelebilir.
Eşit ağırlıklı endeksleri düşünen uzun vadeli yatırımcılar için bu oldukça güçlü bir argüman. Zira daha az konsantre bir piyasaya dönüş için en büyük şirketlerin bazılarının düşük performans göstermesi gerekir. Bu da eşit ağırlıklı endeksleri izleyenlerin daha iyi bir yatırımcı performansına ulaşacağı anlamını taşır.
Ancak günümüzün teknoloji devlerinin gelecekte borsalardaki varlıklarını sürdürüp sürdüremeyeceklerini, hatta daha da büyümeyeceklerini bugünden bilmek imkansız. Bir yıl öncesine dönüldüğünde Muhteşem Yedili hisseleri yine çok pahalı gözüküyordu. Ancak 2024’ün başından itibaren bu yedi hisse %60 yükseliş gösterdi. Geleceği önden haber verecek kusursuz bir yöntem olmadığından karar verme sorumluluğun tamamen yatırımcılarda olduğunu bir kez daha hatırlamak gerekiyor.
Eşit ağırlıklı fonlara gelindiğinde ise, FT haberinde yatırım efsanesi Charlie Munger’ın ölümüne yakın yaptığı bir açıklamaya dikkat çekiliyor. Söz konusu fonlar yatırımcılara ‘Bu sefer farklı’ yanılgısına düşmeden yatırım yapma imkanı sağlasa da aşırı çeşitlendirmenin negatif özelliklerini de taşıyor.
Munger, söz konusu açıklamada, “Çeşitlendirme hiçbir şey bilmeyen yatırımcılar içindir” diyor. Burada Munger çeşitlendirme stratejisini uygulayan yatırımcıların aptal olduğunu söylemiyor. Aksine yatırım yapılan piyasaya ilişkin yeterli bilgiye sahip olmayan yatırımcılar için hedef gösteriyor. Munger bilgisiz yatırımcılar için en iyi yatırımın piyasa değeri ağırlıklı endeksler olacağını belirtiyordu. Ancak bugünkü aşırı yoğunlaşan borsa ortamında eşit ağırlıklı endeksler yatırımcılar için daha cazip görünüyor olabilir.