GR. ALTIN3.413,94
BTC91.297,66
ETH2.283,23
LTC107,92
BNB604,19
SOL148,52
AVAX21,66
ADA0,94
DOT4,54
6 Mart 2025, Per

Avrupa ekonomisi Trump’a muhtaç

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

ABD Başkanı Donald Trump, ikinci döneminin ilk kabine toplantısında, Avrupa Birliği’nden yapılan tüm ithalatlara %25’lik kapsamlı bir tarife uygulama niyetini açıkladı. Ancak MarketWatch’un haberine göre, ABD Başkanı, ticaret savaşında yeni bir Avrupa cephesi açmadan önce, kıtanın içerisinde bulunduğu ekonomik zorlukları göz önünde bulundurmak isteyebilir.

Alman ekonomisi uzun zamandır süregelen bir resesyonla karşı karşıya. İtalya ve Fransa da ciddi kamu borcu sorunlarıyla boğuşuyor. Trump’ın ‘Önce Amerika’ stratejisi Avrupa çapında bir resesyonu ve yeni bir Euro Bölgesi borç krizini tetikleme riskini de getiriyor.

Bu noktada Trump destekçileri ABD’nin Avrupa’nın kaderi ile ilgilenememesi gerektiğini söyleyebilir. Ancak 2010’da Yunanistan’ın karşı karşıya kaldığı borç krizi ABD dahil olmak üzere küresel finans piyasalarını ciddi derecede baskı altına almıştı. Benzeri bir krizin Fransa’da ve İtalya’da diğer bir deyişle AB’nin en büyük ikinci ve üçüncü ekonomilerinde yaşanması küresel piyasalarda ve ekonomide gerçek anlamda ciddi sonuçlara yol açabilir. Söz konusu ülkelerin küresel ekonomi üzerindeki etkisinin Yunanistan’ın birkaç katı olduğunu da hatırlamak gerekiyor. Dolayısıyla böyle bir kriz Trump’ın isteyeceği türden bir gelişme değil.

Haberde Almanya’nın da birçok ciddi ekonomik sorunla karşı karşıya olduğu hatırlatılıyor. Kovid kaynaklı tedarik zinciri kesintileri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle oluşan enerji şoku, Çin’in Alman sermaye mallarına yönelik talebindeki ciddi yavaşlama ve özellikle otomotiv ve temiz enerji sektörlerinde Çinli firmaların giderek daha rekabetçi hale gelmesi Avrupa’nın en büyük ekonomisinin baş etmekte olduğu sorunlar arasında sıralanıyor. Almanya’da ihracatın GSYİH’sının yaklaşık %50’sini oluşturduğu göz önüne alınırsa ABD’nin tarifelerini Almanya’nın karşılayabilmesi de bu şartlarda pek mümkün gözükmüyor.

2020’de Kovid-19 pandemisinin başlamasından bu yana ABD ekonomisi %12 büyürken, Alman ekonomisi üretimde bir büyüme gerçekleştiremedi. Üstelik 2023’e gelindiğinde henüz toparlanamayan Alman ekonomisi bir resesyona girdi. Almanya’nın merkez bankası Bundesbank, Trump’ın önerdiği ithalat tarifelerinin uygulanması halinde Alman ekonomisinin 2027’de %1,5 daralabileceği uyarısında bulunuyor.

Şu an için tüm göstergeler Trump’ın ticaret savaşlarındaki bir sonraki hedefinin Avrupa, özellikle de Almanya olduğunu gösteriyor. Çelik ve Alüminyum ithalatına uygulanan %25’lik gümrük verginin yanı sıra Trump’ın otomobil ve eczacılık ürünleri için de benzeri vergiler düşündüğü belirtiliyor. ABD söz konusu ürünlerin ithalatının büyük bir kısmını Almanya’dan yapıyor.

Trump, ayrıca, ABD’nin ticaret ortaklarının “karşılıklı” tarifeler uygulama tehdidinde bulundu. Buna göre ABD ile ticari ortakları arasında büyük ikili ticaret fazlası olan ülkeler Trump tarafından özellikle hedef alınacak. 2024’te Almanya’nın ABD ile olan ticaret fazlası rekor bir seviye olan 72 milyar dolara ulaşmıştı.

Bu arada, İtalya ve Fransa şu anda 2010-12 Euro Bölgesi Kamu Borcu Krizi sırasında olduğundan daha yüksek kamu borcu-GSYİH oranlarına sahip. Söz konusu hükümetler aynı zamanda sürdürülemeyecek kadar büyük bütçe açıkları biriktirdiler. Ancak kamu finansmanı sorunlarını çözecek siyasi iradeden de yoksun gözüküyorlar.

Bu iki ülke harekete geçmek için gereken siyasi iradeye ulaşsa bile kamu borçlarıyla sürdürülebilir bir biçimde baş etmeleri kolay olmayacak. MW haberine göre bu iki ülke mali kemer sıkmanın ekonomideki toplam talep üzerindeki daraltıcı etkisiyle mücadele etmek zorunda kalacak. Ancak adeta bir deli gömleği haline gelen euro para birimine takılıp kalan ülkeler bu etkileri dengelemek için ihracatı veya tüketici talebini artıran faiz veya kur politikalarını kullanamıyor olacak. Dahası Alman ekonomisinin gerilemesi de bu ülkelerin borç yüklerini azalmalarını zorlaştıracak. Zira ihracatlarına olan talep düşecek.

Trump’ın çok geç olmadan geri adım atması Avrupa’nın son umudu gibi gözüküyor. Bunun içinse Trump’ın Avrupa’da oluşacak bir resesyonun ve borç krizinin Amerika’nın çıkarına da olmadığını kabul etmesi gerekiyor. Geçmişte, Yunanistan borç krizi, ABD’nin finansal sisteminin Avrupa ekonomisiyle önemli ölçüde bağlı olduğunu gösterdi. Aynı zamanda Euro Bölgesi’ndeki bir durgunluk Trump’ın oldukça fazla değer verdiği ABD borsaları için de kötü bir haber olacak. Zira S&P 500 şirketlerinin elde ettiği kârın %40’ı denizaşırı operasyonlardan elde ediliyor.

Ancak haberde umudun bir strateji olmadığı da vurgulanıyor. Trump’ın ‘Önce Amerika’ stratejisine bağlı kaldığı bir dönemde Avrupalı siyasilerin de kendilerini topyekûn bir ticaret savaşına hazırlaması gerekiyor. Yapılabilecek en iyi savunma ise Avrupa Merkez Bankası’nın eski başkanlarından Mario Draghi’nin eylül ayında yayınladığı cesur yapısal reformlar için yol haritası gösteren mektupta saklı olabilir.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BigBorsa ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!