2024 yılı sona ererken Borsa İstanbul’da son aylarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşlarından aldığı notlar ve ABD seçimlerinin piyasaların yönünü nasıl değiştireceği merak konusu oldu. Dünya yazarı Ufuk Korcan, piyasalardaki fiyatlamayı ABD seçimleri üzerinden analiz etti.
Kredi notlarının ekonomiyi nasıl etkileyeceğini köşesine taşıyan Ufuk Korcan şunları kaydetti; “Son 20 yılın 15’inde yılın son iki ayını yükselişle tamamlayan Borsa İstanbul’un bu yıl nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor. Yılın ikinci yarısında satış ağırlıklı bir seyir izleyen borsada yönü, S&P’nin not artış kararının ardından enflasyon rakamları ve ABD’de bu hafta yapılacak başkanlık seçimlerinin sonucu belirleyecek. Piyasalar gündemin oldukça yoğun olduğu bir haftaya başlıyor. Haftanın ilk işlem günü, cuma gecesi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s’un (S&P) Türkiye kararı ve ekim ayı enflasyon rakamları etkili olacak.
S&P, Türkiye’nin kredi notunu beklentiler doğrultusunda bir kademe artırarak “B+”dan “BB-“ seviyesine çıkardı. Kurum kredi notu görünümünü de “pozitif”ten “durağan”a revize etti. S&P bu kararı ile Türkiye’nin not seviyesini ve görünümünü Fitch ile aynı seviyeye çıkarmış oldu. Türkiye’nin her iki kurumdaki not seviyesi hala ‘yatırım yapılabilir’ kategorinin iki basamak altında bulunuyor.
S&P: Faiz indirimi seneye
Not kararı sonrasında açıklama yapan S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye’nin kredi notunu bu yıl iki kez yükselttiklerini belirterek, “Bu tek bir yıl için oldukça yüksek bir not artışı. Kabul etmek gerekir ki Türkiye kadar çeşitli, açık ve dirençli bir orta gelirli ekonomi için oldukça düşük bir nottan başladık ancak bu yıl iki kademe not artışı iyi haber” dedi.
Gill, asgari ücret artışı ile ilgili beklentilerinin enflasyon hedefi ve bu yılın enflasyonu arasında bir ortalamada olduğu belirterek, “Bu yıl sonunda enflasyonu yaklaşık yüzde 44 olarak öngörüyoruz. Yani yüzde 44 ile hedef olan yüzde 17’nin ortalaması yaklaşık yüzde 30” diye konuştu. Merkez Bankası’nın politika faizinde kasım ayında indirime başlayacaklarını öngören S&P, bu beklentisini revize etti ve faiz indirimlerinin 2025 yılının ilk çeyreğinin sonunda olabileceği tahmininde bulundu.
ABD seçimleri kritik
Hem Türkiye hem de küresel piyasalar açısından haftanın en kritik gündemi ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri. Yarınki seçimlerden çıkacak sonuç dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’nin yeni yol haritasını belirleyecek. Son durum Donald Trump’ın önde olduğunu gösteriyor. Trump’in ithalata karşı sert vergi getireceği açıklamaları, kısa vadede enflasyonda yukarı yönlü baskı yaratabilir. Dolayısıyla ABD enflasyonunda oluşacak bir baskı Fed’in faiz indirimlerinde elini zorlaştırabilir. Piyasalar, Trump’ın seçimini Kamala Harris’in önünde tamamlayacağını fiyatlıyor.
Dolayısıyla Trump’ın kaybetmesi halinde yurtdışı piyasalarda satışlar görülebilir. Seçimlere Türkiye açısından bakıldığında durum biraz karışık. Trump’ın ilk başkanlık döneminde sosyal medya üzerinden Türkiye’ye yönelik yaptığı paylaşımlar ve piyasalarda yaşanan çalkantı hala hafızalardan silinebilmiş değil. Dolayısıyla ABD’deki başkanlık seçimlerinden çıkacak sonuçlar piyasalarda ciddi dalgalanmalara neden olabilir. Seçimlerin ardından 7 Kasım’da Fed’in faiz kararı var. Genel beklenti 25 baz puanlık indirim olacağı yönünde.
Enflasyon rakamları izlenecek
Bu yılki diğer not kararları ve ardından gelen tepkilerine bakıldığında, S&P kararının önemli bir hareket yaratmayacağını söylemeyebiliriz. Bunun en büyük nedeni kararın fiyatlamalara dahil edilmiş olması. Bugün açıklanacak ekim ayı enflasyon rakamları piyasaların yakından takip edeceği bir diğer gündem maddesi. Enflasyondaki katılığın kırıldığına yönelik bir işaret faiz indirimi beklentilerini kuvvetlendirmesi fiyatlamaları etkileyebilir.”
Borsa son aylarda yükselişe geçer mi?
Borsa İstanbul’un son 20 yılın 15’inde yükselişle kapattığını belirten Ufuk Korcan, ABD seçilerinin piyasaların tutumunu etkliyeceğini kaydederek; “Enflasyon rakamları ve ABD’deki başkanlık seçimleri, yılın son iki ayında piyasaların seyrini belirleyecek. Geçmiş 20 yılın son iki ayına bakıldığında hisse senedi piyasalarının ağırlıklı olarak pozitif bir seyir izlediği görülüyor. Bunda fonların yılı yüksek getiri ile kapatma istediği nedeniyle alım yapmaları da etkili. Borsa İstanbul, son 20 yılın sadece 5’inde yılın son iki ayını eksi kapattı. Geçen yılki yüzde 0.59’luk sınırlı geri çekilmeyi saymazsak borsanın yılın son iki ayını artı kapatma ihtimali yüzde 80 seviyelerinde. 2022, 2020, 2017, 2009 ve 2004 yıllarında Borsa İstanbul, yılın son iki ayında yüzde 10’un üzerinde değer kazandı. Diğer yıllar ise değer artışları yüzde 2-7 arasında değişiklik gösterdi.”