Citi, ABD ekonomisinin ‘sert bir iniş’e doğru ilerlediğini ve Fed’in faiz indirimlerinin bunu engellemeye yetmeyeceğini söylüyor.
ABD ekonomisinin seyrine ilişkin görüşler yeniden çeşitleniyor. İyimserler Goldilocks senaryosuna sarılırken kötümserler ‘sert iniş’ ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor.
ABD ekonomisinin geleceğine dair kötümser bakış, Citi’den de yankılanıyor. Citi, ‘sert iniş’ten o kadar emin ki, Fed’in olası faiz indirimlerinin bile bunu engelleyemeyeceğini öne sürüyor.
4 faiz indirimi
Fortune’dan Jason Ma’nın haberine göre, Citi, geçen yılki görüş birliği ABD ekonomisinin resesyona doğru gittiği yönündeydi ancak bu gerçekleşmedi. Bu yılki fikir birliği ise ekonominin yavaşlayacağı ancak resesyona girmeyeceği ‘yumuşak iniş’ senaryosunda yoğunlaşıyor. Ancak bu tahminin de yanıltıcı olma ihtimali bulunuyor.
Citi’nin ABD baş ekonomisti Andrew Hollenhorst, muhalif görüşünü ikiye katlayarak ABD ekonomisi için ‘sert bir iniş’ öngördüğünü söylüyor. Aslına bakılırsa enflasyon ve iş gücü piyasası, Fed’in bu yıl gösterge faiz oranlarını dört kez düşürmesine yetecek kadar zayıflayacak; bu, Wall Street’in beklediği bir veya iki faiz indiriminden fazlasına karşılık geliyor.
İş gücü piyasasında zayıflık ve sert iniş ihtimali
Çalışma Bakanlığı’nın son raporunda, ekonomiye Nisan ayında 175.000 iş eklendiği ve bunun Mart ayındaki gişe rekorları kıran 315.000’lik artıştan keskin bir düşüşe ve ekonomistlerin öngördüğü 233.000 artışın oldukça altında bir seviyeye karşılık geldiği görülüyor. Hollenhorst, iş bulmanın zorlaştığını, şirketlerin işe alım konusunda daha az istekli olduğunu ve çalışanların sahip oldukları işte tutunma noktasında daha fazla endişe duyduğunu söylüyor. Hollenhorst ayrıca, tüketici ve işletmelere yönelik anketler de dahil olmak üzere diğer verilerin de iş gücü piyasasındaki zayıflığa işaret ettiğinin altını çiziyor.
Son haftalardaki veriler ekonomiye dair karışık sinyaller veriyor. Son istihdam maliyeti endeksi beklenenden fazla arttı ve bu da güçlü bir iş piyasasına işaret ediyor. Bu arada, ilk çeyrek GSYİH raporu, büyümenin beklenenden daha keskin bir şekilde soğuduğunu gösterdi. Ancak bunun nedeni büyük ölçüde daha geniş ticaret açığı ve daha yavaş envanter stoklama süreciydi; tüketici talebi ise güçlü kaldı.
Enflasyon ve iş gücü piyasasından biri yetecek
Ancak Hollenhorst ‘yumuşak bir iniş’ olmayacağına inanıyor ve finansal piyasaların da bu umuttan uzaklaşmaya başladığını söylüyor.
Hollenhorst, “Fed’in faiz indirimi için verileri yeterli göreceğini düşünmemin nedeni, spektrumun sert iniş noktasına daha yakın olmamız” diyor. Hollenhorst, Fed’in faiz oranlarını düşürmeden önce hem enflasyonun hem de iş gücü piyasasının zayıflamasını beklemeyeceğini belirtiyor ve sadece birini veya diğerini görmesinin yeteceğini ifade ediyor.
Bu yıl dört faiz indirimine yönelik görüşünün aynı zamanda sert bir inişi engellemek için yeterli ekonomik teşvik sağlayamayacağı anlamına gelip gelmediği sorulduğunda ise Hollenhorst, neredeyse her para politikası döngüsünün bu şekilde sonuçlandığını belirtiyor.
Resesyon yıl ortasında
İnatçı enflasyonun faiz oranlarının düşmesini engellediğine dikkat çeken Hollenhorst, “Politika döngüsünün uzun vadede daha yüksek aşamasındayız. Politika döngüsünün bir sonraki aşaması, iş gücü piyasasının zayıflamasıdır. Yavaş yavaş zayıflamaya başladığında, daha sonra daha keskin bir şekilde zayıflar. Şu anda yaşananın tam olarak bu olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.
Şubat ayında, iş patlaması raporlarının ortasında bile Hollenhorst sert bir iniş konusunda uyarıda bulunuyordu ve bu yılın ortasında bir resesyon beklediğini söylemişti. Hollenhorst, iyimser bakışla değerlendirildiğinde ve iş rakamlarının ötesine bakıldığında bile, çalışılan saat sayısı ve tam zamanlı işlerin sayısında azalma gibi yumuşaklık işaretleri olduğunu ekliyor.