Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.
Toplantının ardından Erdoğan ve Mikati bir basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıya şu sözlerle başladı:
“Gelinen noktada herkes şunu görmelidir. Lübnan’ın güvenliği bölgenin istikrarından ayrı değerlendirilemez. Gazze’de ateşkes ve kalıcı barış sağlanmadan da bölgemiz huzura kavuşamaz. Her fırsatta ifade ettiğim hakikati tekrar vurguluyorum; her kim daha fazla kan dökerek, yıkarak, yok ederek, sivil katlederek güvenliğini artıracağına inanıyorsa vahim yanlışın içindededir.İsrail hükümetinin halen bu gerçeği anlamak istemediğine şahit ediyoruz. Türkiye elindeki tüm imkanlarla Lübnan’ın arkasında durmuş, insani yardımları sürdürmüştür. Sayın Mikati’yi ülkesinin zor döneminde sergilediği liderliğinden ötürü samimiyetle tebrik ediyorum. İsrail’in ateşkese harfiyyen uyması ve Lübnan’da yol açtığı zararı tazmin etmesi için uluslararası toplum tarafından baskının sürdürülmesi gereklidir. Biz de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”
Toplantıda Suriye de görüşüldü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan halkının birliğine ve iç barışına katkılarımızı sürdüreceğiz. Lübnan’ın istikrarını hedef alan her türlü teşebbüsün karşısındayız. Ayrıca Mikati ile Suriye’yi de değerlendirdik. Suriye’nin iki komşusu olarak birlikte hareket etmemiz gerektiğinin altınız çizdik. Suriye’nin istikrarının önemini vurguladık. Lübnan da tıpkı bizim gibi Suriyeli mültecilere kucağını açmıştır. Suriye’de kurulacak daimi bir siyasi yapının teşkili Suriye kadar bizleri de ilgilendiriyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünün bizim için çok önemli olduğunu daha evvel de vurguladık. Türkiye bu süreçte Suriye’ye her türlü katkıyı sunacaktır. Suriyeli kardeşlerimize şu mesajı veriyorum. Bu süreç birlikte hareket etmemiz gereken bir dönemdir.
Mikati’den Lübnan-Türkiye dostuğuna vurgu
Lübnan Başbakanı Necib Mikati ise Türkiye’nin dostluğuna vurgu yaparak Türkiye’nin, Lübnan’a ve halkına karşı beslediği duygulardan dolayı minnettar olduğunu dile getirdi. Mikati, “Lübnan’ın içinden geçtiği tarih boyunca her çetrefilli ve zorlu dönemde Türkiye destek ülkesi olmuştur.” dedi.
Mikati, “Her zaman olduğu gibi zat-ı devletlerinin konuyla yakinen ilgisini gördük. Özellikle de insani ve siyasi bağlamda İsrail saldırılarına maruz kaldığımız süreçte gösterdiğiniz yardım, dayanışma ve destek bizim için çok büyük anlam taşımaktadır.” ifadesini kullanarak, bunun yeni bir şey olmadığını söyledi.
Ciddi zarara uğradık
Türkiye’nin, Lübnan’da olup biten bütün gelişmeleri yakından takip ettiğine dikkati çeken Mikati, ülkesinin aylardan beri İsrail’in saldırıları neticesinde ekonomik, toplumsal ve çevresel bağlamda ciddi zararlara maruz kaldığını vurguladı.
Mikati, bu saldırıların halen durmadığına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Her gün gerçekleşen ihlallerle de devam etmektedir. İsrail ateşkese uygun davranmamaktadır ve ateşkeste belirtilen hususlara bağlı kalmamaktadır. Sizler, hem uluslararası hem bölgemizde hem de Arap ülkeleri ile çok geniş ilişki ağına sahipsiniz. Bu bağlamda, İsrail saldırıları neticesinde zarar görmüş olan ülkelerin desteklenmesi hususunda üzerinize düşen rolü fazlasıyla yapacağınıza inanıyorum.”
Özellikle bölgede, son dönemlerde siyasi anlamda ciddi dönüşümler ve değişimler yaşandığına dikkati çeken Mikati, bu bağlamda Suriye’nin görüldüğünü ve özellikle İsrail’e bir fırsat doğduğunu kaydetti.
Bunun durdurulması için baskı yapılması gerektiğini vurgulayan Mikati, “Bizler de Suriye’nin birliği, özgürlüğü ve tüm topraklarında tam anlamıyla egemenliğini destekliyoruz ve bu bağlamda sizin de ifade ettiğiniz tüm hususların altını çizerek ben de katılıyorum. Lübnan olarak bu bağlamda Türkiye ile iş birliğimiz önemli. Karşılıklı komşuluk ve saygı çerçevesinde, yeni dönemde, Suriye ile de iyi bir komşuluk ilişkisi kuracağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Mikati, gelecek dönemlerde dayanışma ve işbirliği için yeni kapıların aralanacağını belirterek, ikili görüşmede de bu hususlara değinildiğini söyledi.
Lübnan’ın kriz yaşadığını hatırlatan Mikati, “Belki de ekonomik, mali ve sosyal her anlamda çok kötü diyebileceğimiz bir kriz yaşadı. Ancak şunu öğrendik, önce Allah’a, daha sonra Lübnan’ın dostlarına ve özellikle de Türkiye’ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik.” dedi.