Wall Street tahminlerinin amacı doğru olmak değildir. Bu varsayım, yatırımcıların yanlış kararlar almalarına neden olabilir.
Yatırımcılar yatırım kararlarını vermeden önce genellikle uzman isimlerin öngörülerine güvenme eğiliminde olur. Oysa analistler bu tahminleri, bir anlamda ‘müşteri’ de olan yatırımcılarla alım satım odaklı bir diyalog kurmak için yapar.
Analist öngörüleri güçlü satış araçlarıdır. Wall Street tahminleri de, ne kadar yanlış olursa olsun, yatırımcıların zihinleri üzerinde manyetik bir güç uygular. Peki yatırımcılar, analistlerin yanlış tahminde bulunma alışkanlığını nasıl ele almalıdır?
Yatırımcılar körleşmeye izin vermemeli
The Wall Street Journal’dan Jason Zweig’ın makalesine göre, analistler ve piyasa stratejistleri, gelecek yıl piyasaların ne yapacağını tahmin etmeyi seviyor. Bu yanlış yönlendirilmiş ritüelin ise yatırımcıları, varlıkların gerçekte ne kadar değerli olduğuna karşı onları kör etmesine izin vermemesi gerekiyor.
Her Aralık ayında, Wall Street gelecek yıl çeşitli varlıkların ne kadar getiri sağlayacağını tahmin ediyor. Her Ocak ayında ise tahminlerin yanlış olduğu kanıtlanmaya başlıyor. Muhtemelen bu yıllık tahmin ritüelinin saçma olduğu herkesçe biliniyor. Farkında olunmayan şey ise bu tahminlerin aynı zamanda ‘zehirli’ olması. Yine de, yatırımcılar, alım satım kararlarını netleştirmek için bu tahminleri bir ilham kaynağı olarak kullanabiliyor.
Bir yıllık piyasa tahminleri ne kadar yanlış olabilir? Bu tahminler, gece yarısı karanlık bir mağarada, olmayan karar bir kediyi arayan bir kişiye benziyor. 2024 yılı başladığında, hisse senedi analistleri tarafından S&P 500 için ortalama getiri tahmini yüzde 7,4 ve piyasa stratejistleri tarafından yüzde 1,3 idi. Temettüler dahil gerçek getiri ise yüzde 25,02 olarak gerçekleşti. Benzer şekilde analistler 2023 yılında S&P 500 için yüzde 17,5‘lik bir kazanç, stratejistler ise yüzde 6,2‘lik bir artış öngördü. S&P temettülerle birlikte yüzde 26,3’lük bir artış gerçekleştirdi.
Panmure Liberum’da yatırım stratejisti olan Joachim Klement‘e göre, son 20 yılda tahminler ile piyasanın gerçek getirileri arasındaki korelasyon, analistler için minimum, stratejistler için ise sıfır oldu. Doğal olarak, iki yıl üst üste yüzde 25’in üzerinde getiri elde ettikten sonra, analistler ve stratejistler 2025 tahminlerini sırasıyla yüzde 13,4 ve yüzde 12,5‘e çıkardı.
Çapalama
Bankalar, aracı kurumlar ve büyük finansal danışmanlık şirketleri de tahviller, altın, emtialar, gayrimenkul ve daha yakın zamanda Bitcoin gibi diğer varlıkların bir yıllık getirilerini tahmin ediyor. Ancak, tüm bu tahminlerin amacı doğru olmak değil. Müşterilerle sohbet başlatmak ve işlemlerin gerçekleşmesini sağlamak.
Bu tahminler güçlü satış araçları olarak kabul ediliyor. Wall Street’in tahminleri, ne kadar yanlış olursa olsun, zihniniz üzerinde manyetik bir kuvvet uyguluyor. Buna ‘çapalama’ deniyor ve bu, insan zihninin otomatik bir özelliği olarak kabul ediliyor. Örneğin finans piyasalarının gelecekteki performansı gibi fazla bir şey bilmediğiniz bir şey düşündüğünüzde telkine son derece açık hale gelebiliyorsunuz. Rastgele bir sayı bile beklentilerinizin temelini oluşturabiliyor. Bu yüzden, sürekli piyasa tahminlerine maruz kalmanın zehirli sonuçlar doğurma potansiyeli oldukça yüksek kabul ediliyor.
Bir aracı kurum, banka, finansal danışmanı veya ‘finans gurusu’ 2025’te ABD hisse senetlerinin yüzde 10 oranında artacağını veya altının yüzde 15 oranında kazandıracağını veya Bitcoin‘in bir yükseliş yaşayacağını tahmin ettiğinde, bu sayılar bilinçsizce zihninize yerleşiyor. Farkında olsanız da olmasanız da kendi tahminleriniz, bu sayılara doğru yöneliyor.
Panzehir
Yatırım danışmanlık şirketi Peltoma Capital Partners’ın kurucusu Rubin Miller, Wall Street’in tahminlerine bağlı kalmanın zehirli etkisine karşı bir panzehire sahip olduğunu öne sürüyor. Miller, büyük varlıkların beklenen bir yıllık getirisini iki gruba ayırıyor: Öngörülebilir ve öngörülemez.
Nakit ve kısa vadeli tahviller? Öngörülebilir, genellikle çok dar bir aralıkta. Uzun vadeli tahviller? Öngörülemez: Belki yaklaşık yüzde 5 oranında kazandırabilir. Ya da belki 2022’de olduğu gibi yüzde 29 oranında kaybettirebilir ya da 1982’de olduğu gibi yüzde 40 oranında kazandırabilir.
ABD hisseleri? Öngörülemez: Belki yaklaşık yüzde 10’luk uzun vadeli ortalamalarını tutturabilir ya da belki 2008’de olduğu gibi yüzde 37 oranında düşebilir ya da 1954’te olduğu gibi yüzde 53 oranında kazandırabilir. Ya da ikisinin arasında ya da ötesinde bir sonuç da elde edilebilir. Peki ya gayrimenkul, altın ya da Bitcoin? Bunlar da öngörülemez.
Miller, birçok varlığın uzun vadeli getirilerinin tahmin edilemeyeceğini söylemiyor. Finansal bir plan oluşturan herkesin, yatırımlarının uzun vadede hangi oranda büyüyeceğine dair makul tahminlerde bulunmasının hayati önem taşıdığını düşünüyor. Ancak Miller, herhangi birinin çoğu varlığın kısa vadeli getirilerini tahmin edebileceğini düşünmesinin ‘çok saçma’ olduğunu anlamasını da istiyor.
Fiyat tahmini yoksa?
Ancak, bir varlıktan fiyat beklentisini çıkardığınızda ne olduğuna yakından bakmak gerekiyor. MicroStrategy‘nin yönetim kurulu başkanı Michael Saylor, yakın zamanda şirketin sonunda her gün 1 milyar dolarlık Bitcoin satın alacağını ve bunun da her birinin değerinin 1 milyon dolar olacağını duyurdu.
Bu, Bitcoin’in gelecekteki fiyatı için otomatik olarak 1 milyon dolarlık bir çapa belirlemek anlamına geliyor. Belki de tesadüf olmayan bu tahmin, aynı zamanda, MicroStrategy’nin gelecekte bir gün 1 trilyon dolarlık bir borsa değerine sahip olabileceği anlamına geliyor. Bu çapa, Bitcoin’in yaklaşık 93 bin dolarlık son fiyatını bir pazarlığa uygun gibi gösteriyor.
Ancak Miller’ın modelini takip ettiğinizi ve Bitcoin’in gelecekteki değerinin tahmin edilemez olduğunu dürüstçe kabul ettiğinizi hayal ettiğinizde, aniden bir fiyat çapanız kalmamış oluyor. Bu nedenle, bir şeyin ne kadar değerli olacağı yerine, bir şeye değip değmeyeceğine ve neden değeceğine odaklanmak gerekiyor.
Bu, Bitcoin satın alamayacağınız anlamına gelmiyor. Bu, satın alırsanız, son fiyat hareketinden veya bir grup destekçinin kısa vadeli tahminlerinden daha iyi nedenlere ihtiyacınız olduğu anlamına geliyor. Örneğin şu gibi soruları cevaplayabilmeniz elzem oluyor: Bitcoin, bilgisayar korsanlığına karşı dirençli kalabilir mi? Bitcoin enflasyona karşı etkili bir koruma aracı mıdır?
Bitcoin’in fiyatını unutmak, ona sahip olma veya olmama gerekçeniz hakkında kendi sonuçlarınıza varmanıza yardımcı olmanın en makul yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Daha da iyisi, Miller’ın modeli, tartışmayı, piyasanın ne yapmanızı beklediğinden sizin ne yapmak istediğinize doğru kaydırıyor.