ABD Doları küresel piyasalarda ağustos ayından bu yana en güçlü seviyelere yükseldi. Son zamanlarda gelen güçlü ekonomik veriler ve gelecek ay gerçekleşecek ABD seçimlerinde Donald Trump’ın kazanma şansının arttığı yönündeki yatırımcı bahisleri doların yükselişindeki en önemli sebeplerdi.
Bu ayın başında yayınlanan güçlü ABD istihdam rakamları ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimlerine ilişkin beklentilerin geri çekilmesine sebep oldu. Dolar eylül ayının sonlarından bu yana rakibi para birimlerine karşı yaklaşık %4 yükseldi.
Ancak Financial Times’ın haberine göre analistler ve yatırımcılar Trump’ın 5 Kasım’da kazanması halinde yolu açılacak ithalata yönelik tarife planlarının da kısa vadede doları yükselttiğini düşünüyor. Söz konusu tarifelerin ABD ekonomisindeki enflasyonu ve politika faiz oranlarını artırması bekleniyor.
MUFG’nin Kıdemli Döviz Analisti Lee Hardman, “Piyasalar, Trump’ın zafer kazanma olasılığını daha büyük bir ihtimal olarak fiyatlandırarak hareket ediyor” dedi.
Trump’ın kazanacağını gösteren bahis piyasaları ve salıncak eyalet anketleri seçimin olası sonuçlarını gündeme getirdi. Yatırımcılar tarifelerin yükseltilmesi, göçün kısıtlandırılması ve vergilerin düşürülmesi politikalarının piyasalara etkisini düşünmeye başladı.
Eski ABD Başkanı doları zayıflatma isteğini sıkılıkla dile getiriyor. Ancak yatırımcılar Beyaz Sarayı ve Kongre’yi Cumhuriyetçilerin kazandığı bir senaryo halinde uygulanacak ekonomi politikalarının tam tersine doları güçlendireceğini öngörüyor.
Citi, bu ay hedge fonu müşterilerinin son iki yılın en uzun süreli günlük dolar alım serisini gerçekleştirdiğini açıkladı. Banka analistleri hedge fonlarının ABD seçim anketi oranlarındaki değişimden cesaret aldığını belirtiyor.
Barclays de dolarda gözlemlenebilir bir “seçim yükselişi” olduğunu söyledi ve FED beklentilerindeki değişimin tek başına para biriminin son kazanımlarını açıklamak için yeterli olmadığını da sözlerine ekledi.
Macquarie’nin Küresel Döviz ve Faiz Oranları Stratejisti Thierry Wizman, doların son zamanlardaki gücünün “iki ayağı” olduğunu söyledi. Birincisi, güçlü ekonomik verilerde “Amerikan istisnacılığının” yeniden ortaya çıkması, ikincisi ise “Trump ticareti” olarak adlandırılan piyasa hareketleriydi.
Wizman, Trump’ın ekonomi politikalarının ” enflasyonla daha fazla ilişkilendirilme eğiliminde olduğunu” söyledi. Baş stratejiste göre Trump’In kazanması halinde yatırımcılar önümüzdeki birkaç yıl içinde FED’den daha az agresif bir faiz indirimi politikası bekliyor.
FED’in daha yavaş faiz indirimlerine ilişkin beklentiler, son haftalarda uzun vadeli ABD Hazinesi tahvillerinde de bir satışı körükledi. 10 ABD Hazinesi tahvilinin getirisi salı günü %4,22’ye gelerek temmuz ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Swap piyasaları bu yıl bir veya iki Fed indirimi daha bekliyor ve bu da merkez bankasının kalan iki toplantısından birinde faiz oranlarını çok büyük ihtimalle sabit tutacağı anlamına geliyor. Geçen aysa, yatırımcılar her toplantıda en az çeyrek puanlık faiz indirimi bekliyordı.
FED’in borçlanma maliyetlerini 23 yılın en yüksek seviyesinden düşürmeye başlamasından sadece bir ay sonra yaşanan değişim, yatırımcıların pozisyonlarını ayarlamak konusunda zorlanmasına sebep oldu. Ice BofA Move endeksi ile ölçülen ABD Hazine piyasasındaki oynaklık, geçen yılın sonundan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Bununla birlikte, ABD seçim yarışı hâlâ çok yakın görülüyor ve diğer analistler çoğu yatırımcıların bu noktada sonuç üzerine bahis yapmasının yanlış olacağına inanıyor.