Trump’ın ekonomi gündemi, Wall Street’i şekerin zirvesinde yer alarak borsayı tehlikeli bir bölgeye itiyor. S&P 500, sadece bu yıl 53 zirveye ulaşarak rekorlar kırıyor.
Perakende yatırımcılar, piyasanın en riskli köşelerine dikkat ve nakit atarak her şeyi yapıyor. Ancak Trump’ın politikaları, bu abartılı pazarı ateşe veren maçı yakabilir.
Piyasa kaosu seviyor gibi görünse de, herkes sevmiyor. Uzun zamandır bir gecikme olan küçük sermayeli Russell 2000 Endeksi, aniden Wall Street’in sevgilisi oldu. Bu yıl %20 artarak S&P 500’ün %26’lık kazancını geride bıraktı. Yatırımcılar, Trump’ın yerli odaklı şirketleri tercih eden “Önce Amerika” doktrinine büyük bahis oynuyorlar.
Küçük sermayeli hisse senetleri, Trump’ın ticaret savaşı söylemine bir can simidiymiş gibi tutundu. Mantık basit: uluslararası pazarlara daha az maruz kalma, korumacı bir dünyada daha az riske eşittir. Ama sorun şu. Küçük sermayeli kazançlar zayıf ve artan borçlanma maliyetleri bu borç bağımlı şirketleri sakatlayabilir.