Rusya-Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan enerji krizinde ilk şokun atlatılmasının ardından Avrupa’da planlanan LNG projeleri yeniden gözden geçirilmeye başlandı.
LNG terminalleri inşa ederek altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen ülkelerden olan Yunanistan da bölgesinin gaz tedarikçisi olmayı planlıyordu. Plana göre, toplam 5 terminale deniz yoluyla gelecek LNG, bu tesislerde yeniden gazlaştırılarak boru hatlarıyla bölge ülkelerine iletilecekti.
Atina’nın bu planı, devreye alınamayan terminaller ve ucuz Rus gazı ile rekabet edemeyen LNG’deki talep düşüşü nedeniyle sekteye uğramış görünüyor.
Mevcut durumda, Yunanistan’ın faaliyetteki tek LNG terminali yıllık 7 milyar metreküp kapasiteli Revithoussa kara tesisi olarak biliniyor. Yunanistan’ın gaz iletim sistemi operatörü Desfa verilerine göre, terminale bu yılın ilk yarısında sadece 12 LNG tankeri gelirken, geçen yılın aynı döneminde bu sayı 26 olarak kayıtlara geçmişti.
Ülkenin ikinci terminali ve ilk yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma ünitesi (FSRU) olan Alexandroupolis’in ise gecikmelerin ardından işletmecisi Gastrade’in öngördüğü gibi ekim ayında faaliyete geçip geçmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
Yunanistan talep yetersizliği gerçeğiyle karşı karşıya
Uluslararası düşünce kuruluşu Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) Enerji Analisti Ana Maria Jaller-Makarewicz, AA muhabirine, Yunanistan’ın da diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gibi, Avrupa için kilit bir gaz tedarikçisi olma arzusuna dahil olduğunu ancak gazın yeniden ihracatı için talebin yetersiz kaldığını söyledi.
Jaller-Makarewicz, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine dikkati çekerek, “Yunanistan’ın gaz tüketimi ocak-mayıs döneminde yıllık bazda yüzde 31 artış kaydetti, ihracatı ise azaldı. Bunun nedeni, Bulgaristan’ın Türkiye’den gaz ithalatını artırması. Sonuç olarak Yunanistan’ın 2024’ün ilk yarısında LNG ithalatı yıllık yüzde 38 azaldı.” dedi.
Yunanistan’ın faaliyet halindeki tek LNG terminali Revithoussa’nın kapasitesinin, ülkenin geçen yıl 4,7 milyar metreküp olarak kayda geçen gaz tüketiminden yaklaşık yüzde 50 daha fazla olduğuna işaret eden Jaller-Makarewicz, “Terminal, bu yılki yüzde 24 kullanım oranıyla iç talebi karşılamak ve komşu ülkelere ihracat yapmak için yeterli yedek kapasiteye sahip.” bilgisini paylaştı.
Jaller-Makarewicz, yıllık 5,5 milyar metreküp kapasiteli Alexandroupolis’in ise daha önce haziran ayı ortalarında faaliyete geçmesinin planlandığının ancak bu tarihin ertelendiğinin altını çizdi.
Söz konusu FSRU’nun ekimde ticari faaliyete başlamasının beklendiğini belirten Jaller-Makarewicz, “Yunanistan Enerji Bakanı’nın kısa süre önce ülkenin LNG alma kapasitesinin fazlasıyla yeterli olduğunu söylemesinin ardından, ek projelerin devam edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor. Bu ek terminallerin Yunanistan’ın yanı sıra Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Slovakya, Moldova ve Ukrayna’ya da gaz tedarik etmesi planlanıyordu.” diye konuştu.
Jaller-Makarewicz, bu yıl bir miktar toparlanmanın beklendiği AB gaz talebinde tam tersi bir durumun yaşandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Avrupa’nın LNG ithalatı düşmeye devam ediyor. 2024’ün ilk yarısında AB’nin LNG ithalatı yıllık yüzde 11 düşüşle 60,1 milyar metreküpe, İngiltere, Norveç ve Türkiye’de dahil edildiğinde ise yıllık yüzde 20 düşüşle 72,6 milyar metreküpe geriledi. doğalgaz ve LNG talebinin önümüzdeki yıllarda azalmaya devam etmesi beklenmekte, bu da yeni LNG terminallerine ihtiyaç olup olmadığı sorusunu gündeme getirmekte.”
Maliyetler nedeniyle Rus gazı LNG’ye tercih ediliyor
Güneydoğu Avrupa Enerji Enstitüsü (IENE) Başkanı Costis Stambolis de AB’nin 2027’ye kadar Rusya’dan gaz ithalatını sonlandırmayı planladığını ancak bunun kolay olmadığını anlattı.
Stambolis, Avrupa’da Rus gazının LNG’den çok daha ucuz olduğunu belirterek, “Rus enerji şirketi Gazprom’un fiyatları düşürmesi nedeniyle gaz ithal eden ve dağıtan şirketler Rus gazını LNG’ye tercih ediyor. Yunanistan’da son birkaç ayda ithal edilen gazın yüzde 50’sinden fazlasının Rusya’dan geldiğini görüyoruz. Bu durum 12-18 ay önce tamamen farklıydı. Maliyetler nedeniyle sorunumuz var ve bu büyük bir zorluk.” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’ın Revithoussa’daki kara tabanlı LNG terminalinin ardından ikinci terminalini devreye almaya hazırlandığını kaydeden Stambolis, “2 veya 3 terminal daha planlanıyor ancak LNG talebinin düşmesi nedeniyle bunlardan sadece birinin gerçekleştirileceğini düşünüyorum.” dedi.
Stambolis, söz konusu projelere ilişkin, şunları kaydetti:
“Alexandroupolis FSRU şu anda testlerden geçiyor. Ekim itibarıyla ticari faaliyete geçmesini bekliyoruz. Dioriga Gas olarak adlandırılan ve ileri aşamada olan bir proje daha var. Ufuktaki büyük projelerden biri de bu. Diğer FSRU ünitelerinin ise arkalarında büyük şirketler olduğu için iyi desteklenmiş ve finanse edilmiş olsalar da nihai yatırım kararı alıp alamayacakları belli değil. Bence ertelenecekler. Hatta bazıları iptal bile edilebilir.”
Bunun nedenlerine de değinen Stambolis, “En başından beri bu kadar çok FSRU terminalinin faaliyette olmasını beklemek gerçekçi değildi. Çünkü buradaki amaç sadece, örneğin Türkiye pazarına kıyasla küçük bir pazar olan Yunanistan pazarına hizmet etmek değildi. Asıl amaç Güneydoğu Avrupa pazarına hizmet verebilmekti. Şimdi Rus gazının bu kadar ucuz olması nedeniyle ilgi eksikliği var.” değerlendirmesinde bulundu.
Stambolis, LNG’ye ilginin küresel gelişmelere ve fiyatlara bağlı olarak değişebileceğini dile getirdi.
Depolanabilir olması nedeniyle daha fazla LNG kapasitesine sahip olmayı “akıllıca bir politika” olarak değerlendiren Stambolis, yer altı gaz deposu bulunmayan Yunanistan’da depolama ihtiyacının kısmen FSRU ve LNG terminalleriyle karşılandığını böylece enerji güvenliğine katkı sağlandığını sözlerine ekledi.
Stambolis, enerji güvenliği için bölgesel işbirliğinin önemine de vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Enerji güvenliğinin güçlendirilmesi sadece ulusal bir perspektiften bakmamız gereken bir konu değil, çok büyük bölgesel bir öneme sahip. Bu, Yunanistan ve Türkiye’nin bölgenin ve Avrupa’nın enerji güvenliğini güçlendirmek için işbirliği yapabileceği bir alan. Çünkü Türkiye, Rus gazının yanı sıra Azerbaycan, İran ve belki de çok yakında Irak gibi, diğer kaynaklardan da büyük miktarda gaz alıyor ve ayrıca büyük bir LNG kapasitesine sahip. Türkiye, Yunanistan ile işbirliği içerisinde Güneydoğu Avrupa ve Avrupa için enerji güvenliğini güçlendirebilir.”