Varlıklı kesim, tüm dünyayı saracak bir balon ihtimalinden endişelenmiyor.
Zenginler ve ünlüler borsa balonundan korkmuyor ancak bu, bireysel yatırımcıların tam da bu nedenle borsa balonundan endişe etmesi anlamına geliyor olabilir.
Bu yıl Davos‘taki elitler, gelecek iki yıl içinde ‘varlık balonunun patlamasını’ düşük riskli bir olay olarak görüyor.
Küresel Riskler Raporu
MarketWatch’tan Mark Hulbert’in haberine göre, hisse senedi piyasasının yakında patlayacak bir balon oluşturma riski bugün eskisinden daha yüksek olabilir; özellikle de zenginler ve ünlüler böyle düşünmediği için.
Davos’ta devam eden ve dünyanın ekonomik ve jeopolitik elitlerini İsviçre Alpleri’nin yükseklerindeki bir kayak merkezinde bir araya getiren Dünya Ekonomik Forumu‘na katılanlar, küresel ölçekte bir balondan endişe etmeyen kesim olarak öne çıkıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, göreve başlamasından sadece üç gün sonra, 23 Ocak’ta bu yılki toplantıya hitap edecek. Konferansın ana odak noktalarından biri, uzmanların gelecek yıllarda meydana gelme olasılığı en yüksek olay olarak değerlendirdiği küresel riskleri vurgulayan ‘Küresel Riskler Raporu.’
‘Yakınlık ön yargısı’
Bu riskleri değerlendirirken, zenginler ve ünlüler, herkesi etkileyen aynı ön yargılara kurban gidiyor. Onlar da hemen herkesin endişelendiği şeyler hakkında endişeleniyor ve bu da endişelendikleri şeyin piyasalar tarafından zaten göz ardı edildiği anlamına geliyor. Elitlerin endişeleri ‘atlar gittikten sonra ahır kapısını kapatmak’ kategorisine giriyor.
Bu davranışsal ön yargı, ‘tarihi olaylar yerine zaman bakımından yakın olayları önceleyen bilişsel bir ön yargı’ olarak tanımlanan ‘yakınlık ön yargısı’ olarak bilinen şeyle ilişkili. ‘Hafıza ön yargısı’ olarak da bilinen bu fenomen, ‘zaman açısından en yakın olaya daha fazla önem verilmesine’ yol açıyor.
Küresel riskler sıralamasında 25.
Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki küresel riskler sıralamasında 25. sırada saydığı ve gelecek iki yıl içinde büyük olasılıkla en büyük ve en ciddi etkiye sahip olacak şey gerçekten de ‘varlık balonunun patlaması.’
Halbuki, hemen hemen her nesnel ölçüte göre, bir balonun patlama riski belki de on yıllardır olduğundan daha yüksek. Ancak son yıllarda hiçbir büyük varlık balonunun patlamaması nedeniyle yakınlık ön yargısı, küresel seçkinleri tıpkı geri kalanımız gibi böyle bir olayın risklerini hafife almaya yönlendiriyor.
Bu yılki raporu Ocak 2009 Dünya Ekonomik Forumu’na eşlik eden raporla karşılaştırmak ilginç sonuçları görünür kılıyor. O yılki olay, birçok varlık sınıfının patladığı 2008-09 küresel mali krizinin sonlarında meydana geldi. Gerçekten de, ‘Varlık Fiyat Çöküşü’ 2009 raporunda en yüksek sırada yer alan riskti ve bir varlık balonunun patlama riski, krizden sonra bugün olduğundan daha düşüktü.
10 değerleme göstergesi bugün ve Ocak 2009’daki durumu karşılaştırıyor. Bu göstergelerin her biri, sonraki 10 yıl boyunca borsa piyasasının enflasyona göre ayarlanmış toplam getirisini tahmin etme konusunda sağlam bir geçmişe sahip. Buna göre, Ocak 2009’da 10 değerleme göstergesinin her birinin spektrumun en boğa ucunda veya yakınında olduğunu, bugün ise tam tersinin geçerli olduğunu gösteriyor. Yine de iş dünyası ve jeopolitik liderler bir varlık balonunun patlama riskinin bugün daha düşük olduğunu düşünüyor.
Panzehir
‘Yakınlık önyargısı’na karşı panzehir ise, yatırım stratejinizi uzun geçmişe sahip nesnel faktörlere dayandırmaktan geçiyor. “Bu sefer farklı” diye düşünmek çok tehlikeli olabilir. Bu nedenle, göstergelerinizin geçmişlerini analiz ederken varsayımınız, onlarca yıl önce olan bir şeyin geçen yıl olan bir şeyle aynı olasılıkla tekrar meydana gelebileceği olmalıdır.
Bu nedenle, 2025 için küresel risklerin herhangi bir nesnel değerlendirmesinde, varlık balonunun patlaması listenin en üstünde veya yakınında olmalıdır. Bu, böyle bir patlamanın gerçekleşeceğini garanti etmese de, portföy stratejinizi tasarlarken riski hesaba katmanız gerektiği anlamına gelir.